Cehennem Zebanileri

———————————————————————————————————————————-

““Etrafımızda radyasyon yayan insanlar var. Bizi sürekli aşağı çeken…

Sokakta, işyerinde, evde… Kısaca her yerde rastlayabilirsiniz bu tiplere. Ama ben katiyen onlara beddua etmiyorum.

Düşünsenize, o kişi, o kafayı 24 saat o bedenin üzerinde taşımak zorunda… Ne büyük bir ıstıraptır kim bilir. Benim edebileceğim herhangi bir beddua o ıstırabın yanında hafif kalır.

Cennet bir ruh haliyse eğer, o kişi, 24 saat cehennemi yaşıyor.

Çünkü o kafayı, o sürekli kötücül lük üreten, problem çıkaran, karamsar, yıkıcı, hastalıklı kafayı bedeninin tam da üzerinde taşıyor.

Evet, bizzat kendi bedeninin üzerinde…

Bundan daha büyük ceza olabilir mi?

Bana verebileceği maksimum zarar benimle geçireceği zamanla sınırlı…. Kendine verdiği zararsa sınırsız…

Bardağın sürekli boş tarafını gören, etrafındakilere de böyle gösteren, hep gizli bir gündemi olan, sürekli hesap yapan, yıkımdan beslenen bu ruh ve kan emici canlı türünü, nerede görseniz tanırsınız.

Hepiniz elbet hayatınızda birkaç kez toslamışsınızdır bunlara.

Bu habis tür, gittiği yere huzursuzluk ve uğursuzluk taşımak konusunda çok ehil olduğunu bildiğinden sık sık mekân değiştirerek bir tür gövde gösterisi yapmaktan da zevk alır.

Çünkü her nerede değilse mutluluğun ve zaferin orada olduğuna inanır. Yani her daim” her nerede değilse” orada olmak ister.

“Her neye sahip değilse” ona sahip olmak ister.

Üstelik bu oyuncak zaferleri, başkalarının hayal kırıklıkları, başka yerlerin yıkıntıları arasından devşirmek gibi bir saplantısı da vardır… “”  Ece Üner//Haysiyet 2021 Yılı 20. Baskı 140-141 Sayfa

Ece Üner/ Sporcu/ Gazeteci/ Haber Spikeri/ Şiir Yazar/ Yazar

Yukarıdaki yazı Ece Üner hanımefendinin kaleme aldığı Haysiyet adlı kitaptan alınmıştır. Akıcı bir üslupla yazdığı konu başlıkları elinize aldığınız kitabı bıraktırmadan-bıktırmadan, düşündürerek, haklısınız dedirterek, okumanızı sağlıyor.

Yazarın “Ufkun ötesini görmek” yaşanmışlıklardan herkesin ya da okuyanların ders alması daha doğrusu “çıkarım” yapması adına cesurca kaleme aldığı “97” konu başlığı okuyucuyu kitabın sonuna kadar sürüklüyor. Belki de okuyucuyu ikinci kez okumaya, zaman zaman da kırıntısı kalan öyküyü tekrar okumaya yönlendiriyor.

Elinize sağlık Ece Üner Hanım. Ülkemize güzel bir kitap/eser bıraktığınız için.

Not:  Artık İletişim Yok, İletişim Araçları var/108 Sayfa

Yaşamak Yaralanmaktır / 110 Sayfa   Yazılarını okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

Selami Çiçek/ Uzman Yüksek Teknik Öğretmen/Eğitim ve Yaşam Koçu/Okul Müdürü